-- Diğer, Yazılar

Selam!

Bir süredir yokum buralarda. Hayat ve kendimle uğraşma süreci, onların sonuçlarını yazacak kadar vakit ve motivasyon vermiyor bu aralar. Yepyeni şeyler öğreniyorum bu süreçte. Zorlandığım oluyor zaman zaman. Değiştiğimi fark edebiliyorum. Bütün bunlar geçtiğinde, daha farklı bir ben ile yaşamıma devam edeceğim inşallah. Daha güçlü ve bilgece. Bu esnada size bir Selam vermek istedim. Ve “Selam” hakkında bir kaç kelam etmekti, aynı zamanda niyetim. Ben daha da uzatmadan buyrun yazının içine gelin.

Ne etimolojisine gireceğim, ne de Selam ile ilgili özlü sözler aktaracağım size. Sadece kendi düşüncelerimi, hissettiklerimi ve neden bu kadar bu kelimeden etkilendiğimi yazmak istiyorum. Küçük bir anım ile başlayayım.

Bir gün, bir kafe de oturuyorken, gözlerim dalmış, bir yerlere bakıyorken buldum kendimi. Aklım bulunduğum yerde değil, bir şeyler düşünüyordum. Zihnim küçük bir gezintinin ardından bulunduğum mekana geri döndüğünde ise, tam olarak yan masadaki bir yabancının yüzüne bakarken buldum kendimi. Bir kaç saniye göz göze gelmenin ardından, istemsizce şu kelimeyi söyleyiverdim: “Selam…”. Yabancı başta şaşırdı. Sonra gülümsedi ve o da cevap verdi. “Selam!”. Hemen masada uğraştığım şeye kafamı geri çevirdim. Yabancının yanlış anlamasından tedirgin oldum. Ne kadar süredir ona baktığımı bilemedim çünkü. Dalgınken zihnim orada değildi. Çok değil bir kaç dakika sonra, Selam verdiğim kişi bana döndü ve anlatımının bir girizgahı dahi olmadan, arkadaşının onu sürekli beklettiğini ve onun hakkında hissettiği bir kaç duyguyu samimi cümlelerle benimle paylaştı. Bu sefer de ben gülümsedim. Ne önceden tanışıyorduk, ne de orada tanışmak için çabaladık bu yabancıyla. Birbirimizin isimlerini dahi bilmeden, muhabbetimiz insanlar üzerine fikirlerdi sadece. Arkadaşı gelene kadar muhabbet ettik. O günden sonra yanlışlıkla keşfettiğim Selam’ın güzelliği beni büyülemeye başladı.

Yapmacık cümlelerle kavgamızın devam ettiği şu hayatta Selam kendi güzelliğinden ve enerjisinden hiçbir şey kaybetmiyor. Arapça s-l-m kökünün anlamlarını yazmak istesem, sayfalar tutar belki de. Ama ben size bu kelimenin, daha doğrusu Selam Verme olgusunun çok daha derin etkisini anlatmak istiyorum. Buyrun başlıyorum.

Bir Selam ile tanışırız, arkadaşlarımızla, en yakın dostlarımızla ve sevdiğimiz onca güzel insanla. Bir Selam verdiğimiz andır, geçecek yılların, başlangıç gününün dakikasının saniyesi. O aynı selamla tekrar görüşürüz özlem duyduklarımızla. Bir süreliğine ayrılırken deriz ki: Selamet ile…

Girdiğimiz topluluklara Selam veririz ve aslında demiş oluruz ki: “Hey millet! Ben geldim ve benden size hiçbir zarar gelmez.” Aynı şekilde cevap verir onlarda. Nice keşifler yapılır ve nice fikirler ortaya dökülür bu topluluklarla.

Tamamen yabancı bir mekanda, tamamen yabancı bir kişiyle aranızda ki bağın adıdır Selam. Hiç tanımadığın birisine, kendinden bir şey vermektir aslında. Onunla bir şeyler paylaşmaktır. Daha sonraki paylaşımların ilk harfidir Selam.

Selam insana değerli olduğunu hatırlatmaktır. Kalabalığın içinde yalnız olmadığını bildirmektir. Tam o esnada, yanında olduğunu fark ettirmektir. Küçük bir tebessümdür Selam.

Bu kadar kısaca dile getiriverilen ve bu kadar etkili bir başka söz tanımadım ben hayatımda. Maalesef bu kadar değeri bilinmeyen de bir söz görmedim.

Çıkarımım odur ki, güven vermek ve güvende olmak için selam vermeyi unutmamak gerek. Selam ile yeni bir insanı tanımak, tüm okuduğumuz ürettiğimiz şeylerden daha büyük bir hazine bunu bilmek gerek. Bu dünyanın telaşı, yaşamınızın sonuna kadar bizi bırakmayacak emin olun.

Bu ilüzyonun içinden çıkmanın anahtarı ise Selam ve güzel dileğimizi paylaşmak. Çevremizle, sevdiğimizle, merak ettiğimizle ve özlediğimizle.

Selam ve sevgiyle kalın,
ABE.

Bloga e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.

Bir Cevap Yazın

  1. Ben de bir kere tanımadığım bir ortama girdim. Herkesle selamlaştım ancak arada küçük bir kızla selamlaşmayı unuttum. Daha sonra o küçük kız geldi, tüm sevecenliğiyle hoş geldin dedi. Kendimden utandım. Hoş geldin kelimesi de bence çok güzel bir kelime ve derin anlamlar içeriyor.

  2. Ahmet abi selam.
    O kadar güzel yazıyorsun ki her cumlede yeni farkındalık kazanıyorum. Bu guzel yazı için de teşekkür ederim. Daha sık yazılarını okumak beni cok mutlu edecektir. Nice insanlara ulaşman dileğiyle. Selametle.

    • Selam Büşra, çok teşekkür ederim. Sende farkındalık oluşturması da beni çok mutlu etti gerçekten. Yeni yazılarda görüşmek üzere inşallah.