-- Yaşam, Yazılar

Popüler İyi Hissetme Yöntemleri ve İslam

Eskiden çok fazla kişisel gelişim ve motivasyon kitapları okurdum. Üniversitemin ilk yıllarında yeni bir başlangıçın da verdiği heyecanla, onlarcasını bitirmişimdir. Bu kitaplar beni iyi hissettiriyor ve motive ediyordu. Bir süre sonra bu kitapların iyi hissetmek konusunda hep aynı şeyleri söylediğini farkedince okumayı bıraktım. Bundan yıllar sonra, Kur’an anlamıyla buluştuğumda duygusal olarak iyi hissetmemizi sağlayan yöntemlerin temelinde yatan kaynağı farkettim.

Hayatın yoğunluğundan ve monotonluğundan sıkılan kişilerin ilk uğradığı videolar ve yazılardandır “iyi hissetmek, wellness, mutlu olmak için 10 ipucu” gibi kavramlar. Doğrusu bir süreliğine sizi mutlu da eder bu öneriler, çünkü size iyi gelecek şeyler söylerler. İnsanlık tarihinin en eski yöntemleridir bunlar. Belki deneme yanılma yoluyla bulunmuştur, belki de en kadim kaynaklara dayanırlar (!) Ama bütünsel bir tutarlılığı ve amacı yoktur. Ortak bilgi ile üretilmiş çıkarımlardır.

Bu yazıda eskiden okuduğum ve hala karşılaştığım popüler kavramların İslam’daki karşılıklarından bahsedeceğim. Ya da tam tersi.

1. Meditasyon / Namaz

Meditasyon bir zihin dinlendirme, iç huzuru bulma ve öz varlığa ulaşma tekniği olarak geçiyor literatürde. Aslında insanın bütün hayat karmaşasından uzaklaşması ve kendine dönmesi diyebiliriz. Sessizlik ve sakinlik esastır. İçinde bulunulan an’a odaklanılır. Vücut egzersizleri yapılır, beden ve zihin rahatlatılır.

Namaz, geçip giden hayata dur demenin adıdır. Hayatın akışındaki normallerini gözden geçirmek ve kendine gelmektir. Yerleri, gökleri ve bunun arasındaki her şeyi yaratanı hatırlamaktır. Neden bu dünyada olduğunu akla getirmektir. Namaz kılmak demek kendini dosdoğru kılmak demektir. Bir tek Allah’ın önünde secde etmek, ondan başka kimseye kul ve köle olmamaktır. Senin geçmişini bilen ve en iyi anlayacak bir dostunla dertleşmektir. Günde 5 defa kendini yenilemektir. Kalbini tatmin eden ve kötülüklerden uzaklaştırandır.

2. Şükür Egzersizi / Hamd

Şükür egzersizi olarak adlandırılan bu eylem, hayatında sahip olduğun şeyleri listelemek ve onlar için her gün şükretmektir. Bunun için bir zaman belirlenir, örneğin sabah uyandığında, iyi bir aileye sahip olduğun için iyi bir eşe sahip olduğun için minnet duyulur. Bunu yaparken bir muhatap bir varlık yoktur şükredilen. Evrene ve doğaya şükredilir mesela.

Hamd kelimesi şükür ve övgü anlamını içinde barındırır. Bütün varlıkların sahibi olan Allah’a mahsustur. Çünkü her bir şeye yapılan teşekkür aslında Allah’ın sayesindedir. Hamd etmenin belli bir zamanı yoktur. Bir yaşayış halidir, yapılan her eylemin Allah’a hamd edilerek yapılmasıdır. Her bir namazdaki ilk dile getirilen kelimelerdendir hamd. Sahip olduğumuz şeylerin değerini hatırlatır. Gücümüzün neye yetebileceğini öğretir, yükümüzü kaldırabileceğimizi bildirir. İnsan olduğumuzu hatırlatır. Başkalarına şükrederek bağımlı yaşamak değil, bütün esenliğin kaynağıyla birlikte gururlu yaşamaktır.

3. Karşılıksız İyilik / İnfak

Bir şeyi karşılık beklemeden yapmak iyi hissettirir. Çünkü sonucunda beklediğiniz bir eylem, belirlediğiniz bir ölçüt yoktur. Paylaşma duygusu insanı mutlu eder. Yaşlı bir amcayı karşıdan karşıya geçirmek, imkanı olmayan çocuklara bir şeyler öğretmek, yiyeceğinden içeceğinden paylaşmak sizi mutlu eder. Çünkü böyle kodlanmıştır özümüze.

Gelenekte minimum oranlarla belirlenen infak, namaz ne kadar önemli ise o da aynı derece önemlidir. Namaz kendine dönmek, infak insanlara dönmektir. Eylemdir. Aktif olmak ve farkında olmaktır. Bir toplum inşasıdır. Bireylerin hayat şartlarının dengelenmesidir. O yüzden en çok yetimler için önemlidir. Tutunacak bir dalı olmayan anne ve çocukların yanında olmaktır. Onları yeniden kazanmaktır. Allah için vermek aslında almaktır. Hem de verdiğinin onlarca kat daha fazlasını almak.

Düşünün

Amacım popüler iyi hissetme yöntemlerini kötülemek değil bu yazıda. Hiçbiriyle ilgili kötü bir eleştiride yapmadım. Onları uygulamanız sizi iyi hissettirecektir. Bu bilimsel olarakta kanıtlanmış zaten. Sadece kavramları düşünmenizi istiyorum. Nereden geldiklerini ve bunları neden yaptığınızı? Hepsinin tek bir çıkış noktası ve aslında tek bir amacı olsaydı etkilenmez miydiniz?

İslamı araştırın.

Sevgiyle kalın,
ABE.

Bloga e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.

Bir Cevap Yazın

13 Yorum

  1. Tebrik ediyorum, çok güzel bir yazı olmuş. İnsanlar malesef namaz kılma ve ibadet etme kavramlarını çok yobazlaştırıyorlar.Benim temel düşüncem ise şudur. Öncelikle o namazı neden kıldığını bilmelisin, neden ibadet etmen gerektiğini , bürün bunların tek bir açıklayıcısı var ki o da Kuran’dır. Hayatın kişinin varoluş amacı, yaşam refahını artırma yolları, dünyada huzurun anahtarları, bireysel keşifler için en doğru en hakiki ilim ondadır.Malesef ki müslüman olduğunu hergün ibadet ettiğini söyleyen insanların çoğunluk olduğu bu ülkede müslüman olan ama Kuran-ı Kerim’i bir defa bile okumamış olan sayı çoğunlukta.Ki bazıları indiriliş sırasına göre okunması gerektiğini bile bilmiyor.Dilerim yakın zamanda insanlar artık Kuran ile buluşurlar…

    • Maalesef dinimizi biz Kur’andan değil, ilmihal kitaplarından öğreniyoruz. Bu da bize neden yapmamız gerektiğini değil nasıl yapmamız gerektiğini öğretiyor sadece. Kur’an okuma ve anlama dileğiyle amin diyorum.

  2. İslâm dininin tamamıyla insan fıtratına uygun olduğu bilinmiyor. Dinin gereklilikleri mitolojik kavramların arkasında aranıyor. Namazı kendi için değil Allah için kıldığı yatıyor bilinçaltında. Namazın kendine yön verme hatırlatması olduğu gerçeği anlaşılamıyor. Senin doğruyu günlük 5 kere tekrar etmen doğru kararlar almanı sağlıyor. Yine de doğru karar alamıyorsun okuduklarını bilmiyorsun demektir. Güzel yazı olmuş eline sağlık bunları da ben eklemek istedim 🙂

  3. Ben geçirdiğim depresyona bağlı kaygı bozuklundan doğan atallar geçirdim. Her seferinde öleceğimi zannediyordum. Şu an pskotarapi ve ilaç kullanıyorum aynı zamanda kişisel gelişimle ilgileniyorum. Şunu fark ettim nacizane meditasyonu sadece meditasyon olarak düşünmemek lazım ben belli olmayan bi zaman diliminde şükür meditasyonu yaparak tefekkür ediyorum. Ama yazdıklarınız doğru batının gözüyle islam a bakış geliştirilebilir biröok yöntem dinimizle örtüşüyor.

  4. Namazı neden kıldığını bilmek ancak yaşandığında hissedilebilecek bir farkındalık kazandırıyor. Aynı şekilde okuduğumuz dualar anlamları bilindiğinde daha bir farklı okunuyor. Bu şekilde olmayan namazlar alışkanlık gibi. Sırayla yapılan hareketler ve ezberlenmiş dualar… Demek istediğim nedeni bilinince daha bir farklı oluyor. Güzel bir yazı olmuş ben de bunları eklemek istedim 🙂

  5. Şükür ve Hamd, özünde ikisi de teşekkür ama farkları var:
    Şükür, elinde olanlardan memnuniyet, onun değişmesini istememek, mesela iyi bir evliliği olan kişi ‘çok şükür’ der, yani bu devam etsin teşekkürüdür.
    Hamd olsun, teşekkürdür ama mesela hasta bir insan haline yine de şükrederken, bu halimden daha iyi olsun niyetiyle ve hamd olsun der.
    Bu arada ‘evrene veya doğaya şükür ederler’ demişsiniz ya, her şükür yaradanadır ve doğayı var olanı yaratanda O’dur, her teşekkür sadece O’nadır tabi ki.
    Teşekkürler, saygılar.