-- Diğer, Yazılar

100. Yazı

İlk blog yazımı paylaştığımda üniversite 3.sınıfa yeni başlayan bir mühendislik öğrencisiydim. Bir blog sayfasından etkilenip keşfet kendini sayfasını oluşturmuştum. Facebook’ta geçen zamanı azaltmak üzerine bir yazı yazıp facebook duvarımda paylaşmıştım. Hemen ardından para kazanma yöntemleri ile ilgili bir yazı daha geldi. Dünyayı kurtaracağına inanan bir lisans öğrencisinin ilk cümleleriydi bu yazılar. Blog yazmaya devam ettiğim sürece yıllarca hayatımda pek çok şey yaşadım. Şimdi 7 sene sonra size blog sayfamın 100. yazısını takdim ediyorum. İçine bir kaç tane liste ekledim ve size bir de haberim var.

İnsanın kendi blog yazılarını okuması, eski bir fotoğraf albümüne bakması gibi adeta. Okudukça her yazının hikayesini hatırlıyor. Geçmiş anılarını bir kere daha yaşıyor. Geçmiş bakış açılarından bir kere daha bakıyor. Çıkardığı dersleri öğreniyor bir kere daha. Beni blog yazmaya en çok bağlayan sebeplerden biridir bu. Hayat ile ilgili düşüncelerini yazmak demek, önce bu düşünceleri belirlemek gerek. Daha sonra ise yazarken ilk olarak kendine bir kere daha hatırlatıyor olmak ve bunu okudukça tekrar tekrar kendine hatırlatmak.

7 sene uzun bir süre gerçekten. Yazılarımın cümle yapılarından bile bir zaman farkını hissetmek mümkün. Saf olduğumuz mühendislik öğrenci yılları, mezuniyet, yüksek lisans süreci, tez sancıları şimdi ise doktora ve teknoloji girişimciliği. Bu sadece akademi ve iş tarafı. Diğer tarafta ise duygusal inişler ve çıkışlar. Kazandığım ve kaybettiğim insanlar. Yaşama karşı duruşumun oturduğu zamanlar. Dönüp baktığımda blog adının çok isabetli olduğunu görüyorum. “Kendimi keşfettiğim” yıllar.

Eskiden bu blog’da “İç Huzur Arayışı” isminde bir otomatik e-posta sistemi kurmuştum.  Kayıt olan herkese kendi iç huzur arayışına çıkartan e-posta gönderiyordum her gün. Cümlelerim bir şekilde okuyanların kalbine dokunmayı başarmıştı. Çok olumlu geri dönüşler aldım. E-postalar birebir okuyucuyla konuşuyormuş gibiydi ve samimiydi. Beni gerçek hayatta tanıyan kişiler bu listeye kayıt olmaya başlayınca garip bir hal aldı durum ve kapatmak istedim.

Şunu belirteyim ki bu yazımın bir mesajı yok sevgili okur. Biraz dertleşmek istedim sanırım. 100. yazıya kadar geldiğimi bugün fark ettim. Toplam 200binden fazla okunan ve 88bin kişiye ulaşan 100 tane yazı. Tamamen kendi düşüncelerimi içeren 100 tane yazı. O yüzden çok sık yazamadığım zamanlar oldu. Eğer aklıma özgün bir şey gelmiyorsa yazmıyordum. Bu aralar ise eskisi kadar olmasa da arada yeni yazılar göndermeye devam ediyordum. Ama şimdi işler biraz değişecek. Keşfet Kendini blog sayfasına artık eskisi kadar yazamayacağım. Şimdiye kadar yazdığım yazılarlarla bir birey inşa etmeyi çabaladım. Önce kendimi sonra ise okuyan kişileri. Bunu belli bir seviyede gerçekleştirdiğime inanıyorum. En azından kendimi inşa edebildiğimi söyleyebilirim.

Arkadaşlarının facebook’daki faydasız geçen zamanını azaltmaya çalışan yazar, şimdi doktora öğrencisi ve tez aşamasına geçiyor. Düşüncesel olarak buraya vakit ayırmakta zorlanıyorum. Yine sizinle mutlaka paylaşmam gerektiğini düşündüğüm bir yazı olursa yazarım ama eskisi kadar sık olmayacağı kesin.

Her ne kadar çok sık yazamasam da, ingilizce bir blog sayfası açtım. Şimdi oraya daha fazla vakit ayırmak istiyorum. Mesleki alanda yazacağım ingilizce yazılar ile tüm dünya literatürüne katkı yapmak gibi bir hedefim var inşallah.

Bu bir veda değil ama bir arada değil. Kim bilir belki iç huzur arayışı listesine revize edip yeniden sunarım. Bazen yazılarımın altına teşekkür yorumu geliyor, hepsine üşenmeden bende teşekkür ederim yazısı yazıyorum. Çünkü okunmayan ve hayatta uygulanmayan bir bilginin faydası yok gerçekten. Bu blogu var ettiğiniz için yine diyeceğim ki: ben teşekkür ederim.

Sevgiyle kalın,
ABE

Tüm yazılarımı yeniden gözden geçirdim ve bir kaç gruba ayırdım. Tamamen kişisel olan kategorizasyonu sizinle aşağıda paylaşıyorum.

Favorilerim

Duuygusal olanlar

Dönüp bakınca büyüdüğümü düşündüğüm yazılar

En zorlandığım meydan okumalar

En çok düşündürenler

En pratik uygulamalar

Bir Cevap Yazın

  1. Merhaba,

    Ne zaman takip etmeye başladığımı hatırlamadığım bir blog bu sayfa. Ama takip ettiğim iki sayfadan biri. İç huzur arayışı e postaları, hayatımın o döneminde ki ben için, tahmin bile edemeyeceğiniz şekilde, değerliydi. O zaman teşekkür etmemiştim size, şimdi bu yazı biraz içimi burkunca yazmak istedim. Hiç tanımadığım, büyük ihtimal tanışmayacağım bir insandan gelen bu destek çok güzeldi. Bunun için, bu yola çıktığınız için teşekkür ederim. Yolunuz bahtınız hep açık olsun.

    Sevgiler, Aycan >

  2. Asıl biz teşekkür ederiz ABE.Rahman yolunu açık etsin, başarılarının devamını dilerim.

    Sende sevgiyle kal:)