-- Yaşam

Kendi Hayat Takviminizi Oluşturun

Evlerimizin duvarlarında her bir yaprağı ayrı bir gün olan takvimleri hatırlıyorsunuz değil mi? Üzerinde kocaman bir font ile hangi gün olduğu yazardı. Altında ayet/hadis veya özlü sözle beraber namaz vakitleri de olurdu. Yaprakların arkasında ise bir hikaye bir tarif benzeri şeyler yer alırdı. İçeriği ne olduğu bir yana, bu takvim yapraklarını her gün koparmak bir görevdi bizim için. Bir günün bittiğini, yırtma eylemiyle hissederdik. Kalın bir cilt ile bir araya getirilmiş yapraklar yavaş yavaş azalır ve yılın sonlanmasıyla biterdi. Bugünlerde bir günün geçtiğini aynı şekilde hissedemiyoruz gibi geliyor. Akıllı cihazlarımız otomatik olarak yeni güne geçiriyor bizi. Peki biz, ne kadar gün geçtiğini hissedebiliyor muyuz eskisi gibi? Yeniden hissedebilmek için sizinle “Hayat Takvimi” konseptini paylaşmak istiyorum.

Bu yazı ne gelişen teknolojiyi eleştirme yazısı ne de eskiye duyulan bir özlemin yazısı. Bu yazıda yakın zamanda öğrendiğim, geçen zamanı idrak etmeye yönelik bir yöntemden bahsedeceğim size. Bir arkadaşım bahsettiği anda fikir beni hemen yakaladı. “Hayat Takvimi / Life calendar” ismiyle hemen araştırmaya başladım ve kendim için hemen uygulamaya başladım. Peki neyin nesidir bu Hayat Takvimi?

Doğum gününüzden ölüm gününüze kadarki zamanı gösteren, tek bir sayfadan oluşan bir takvim bu. Bu takvimde ayların ismi yok. Ayın kaçı olduğu yok. Günlerin bile ismi yok. 0’dan başlayan ve ölüm yaşınıza kadar her haftanın sadece bir kutucuktan oluştuğu bir sayaç gibi. Yüzlerce kutucuk. Her biri ömrünüzden bir hafta.

İyi de ölüm tarihimizi nereden biliyoruz? Bilmiyoruz. Takvimin amacı ölüm tarihinizi doğru tespit etmek değil zaten. Ama 150 sene yaşamayacağımız da bir gerçek değil mi? Takvimin ne zaman son bulacağını kabaca siz belirliyorsunuz. Zaten yarın ölmeyeceğimizin garantisi yok ve önemli olan burası değil. Peki önemli olan ne? Niye bir böyle bir takvime ihtiyaç duyalım ki? Önce takvimin nasıl hazırlandığından sonra neden hazırlandığından bahsetmek istiyorum.

Nasıl Hazırlanır?

  • Öncelikle aşağıdaki PDF linklerinden istediğiniz ömür uzunluğunda bir tanesini kırtasiyeden A3 kağıdı boyutunda çıktısını alın.
  • İçinde bulunduğunz gün hayatınızın kaçıncı haftasında olduğunu tespit edin ve o haftaya kadar olan kutucukları dilediğiniz bir yöntem ile doldurun. İster çarpı atın, ister nokta koyun. Ben karalamayı tercih ettim. Bütün geçen haftaları tek bir parça olarak görmek için.
  • İsterseniz farklı renkler kullanarak geçen haftalardaki duygu durumlarınızı da yansıtabilirsiniz. Önemli günlerinizi işaretleyebilirsiniz. Burası tamamen size kalmış.
  • Daha sonra takvimi her gün görebileceğiniz bir duvara yapıştırın.
  • Her haftanın sonunda o haftanın kutucuğunu doldurun. Doğum gününüz hafta içinde yer alıyor olsa bile bence pazar günleri biten haftanızı doldurun. Pazar günleri bir haftayı bitirmiş oluyoruz. Bir ömre kıyasla birkaç gün hesabın farklı olması çok problem olmasa gerek.

Peki Neden?

  • İlk olarak takvimi hazırlarken kendinize yaklaşık bir ölüm yaşı belirlemek aslında bu hayatta kalıcı olmadığınızı kendinize hatırlatıyor.
  • Ölüm yaşınızı belirleyip çıktı aldıktan sonra, tüm ömrünüzü tek bir sayfada görmek sayılı günleriniz olduğunu yüzünüze çarpıyor.
  • Geçen haftalarınızın kutucuklarını tek tek doldurdurmak ise, aslında o kadar uzun bir sürenin nasıl göz kapayıp açıncaya kadar geçtiğini fark ettiriyor.
  • Ve her haftanın sonunda bir kutucuk doldurmak, geçen haftanın sadece o ayın ya da o yılın bir haftası bitmiş gibi değil de tüm ömrünüzden bir hafta gittiğini hissettiriyor.

Kendi takvimimin kutucuklarından birini doldurmadan hemen önce yazıyorum bu yazıyı size. Başlarda kendinize bir ömür biçmek ve bunun ne kadar kaldığıyla yüzleşmek sizi tedirgin ediyor gibi olsa da, bir süre sonra kalan sayılı günlerinizi değer verdiğiniz şekilde yaşamanızı sağlayacaktır. Hayat takviminizin kalan günleri, geçen günlerinizden çok daha güzel olması dileğiyle.

Sevgiyle kalın,
ABE.

Aşağıdan bir ömür yılı seçerek Hayat Takvimini indirebilirsiniz.

70 YIL

80 YIL

90 YIL

Bir Cevap Yazın

  1. Merhabalar. Blogunuzu ne zamandır okuyorum bilmiyorum ama çoğu yazınızı dönüp dönüp tekrar okuyorum. İçinden çıkılmaz bir halde gibi hissederken gerçeklerle yüzleşmeme yardımcı oluyorlar. Yaptığınız ufak girişimler bana ilham veriyor ve böyle bir işe girişeceğimde kendimi yalnız olsam da yalnız hissetmiyorum. Belki bir beklentiniz olmadan bu paylaşımları yapıyorsunuz ama sesiniz başka insanlara ulaşıyor ve hayatlarında bir yer ediniyor. Bunun için ne desem bilmiyorum. Çok teşekkürler…

    • Bu mesajınızı benimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Blog’un hala ayakta olmasını sağlayan motivasyonum sizin gibi bizzat tanımadığım kişilere ulaşması aslında. Garip bir şekilde yalnızlığımızla birlikteyiz.