-- Yaşam, Yazılar

2010’ların Ardından

Bir yolculuktayız. Duraklar değişiyor. Bazı duraklarda iniyoruz ama fazla vakit geçiremeden yolculuk tekrar başlıyor. Yolcular değişiyor. Hiç inmeyecek sandıklarımız bir anda kayboluyor. Bazı duraklarda onlar bizi kaybediyor, bazılarında biz onları. Hızımız değişiyor. Bazen uçarcasına hızlıyız bazen yürürcesine yavaş. Bir yolculuktayız. Kimimiz farkında, kimimiz yol bittiğinde farkedecek. Bu yolculukta son 10 yıldır kendi koltuğumdan gördüğüm birkaç şeyden bahsetmek istiyorum.

Yılın son günlerinde bu yolculuğun farkındalığını hissetmek için uzaklaştım evimden. Sakin bir sahil kasabasına geldim. Koşturmacanın içinde fırsat bulamadığımız bir şeyi yapmak için: Berrak bir şekilde düşünebilmek için. Düşüncelerimin belli kavramlar üzerinde yoğunlaştığını gördüm. Benim için yazmak, kavramları zihnimde oturtmak için bir yöntem. Bu yöntemin çıktılarını sizinle de paylaşmak istedim.

Yalnızlık Üzerine

Sürekli birlikte olmalıymışızcasına büyütülüyoruz. Oysa insan yalnız doğmamış mıdır bu hayatta? Neden garipsenir yalnızlık? Hem yalnız olmadan birlikteliğin değeri anlaşılır mı ki? Tercih ettiği yalnızlıkları olmalı insanın. Yoksa zorunlu kaldığı birlikteliklerin içinde yalnız hissetirilmeye mahkum olur. Kaliteli yalnızlık sığ birliktelikten yeğdir. Birbirimize kattığımız birlikteliklere ihtiyacımız var. İnsan sevdiklerine/sevildiklerine sımsıkı tutunmalı. Diğerleri için ise zorlamamalı. Yoksa en az bir taraf zararlı çıkar bu birlitelikten.

Ev Üzerine

Dört duvar arasında cafcaflı eşyaların olduğu yer midir ev? İyi ısınması mıdır? Ulaşımı kolay olması mıdır? Ailenizle birlikte yaşadığınız yerin adı mıdır? Herhangi bir mekanı nedir yapan ev? Ev demek ürettiğiniz yer demektir. Geliştiğiniz yer demektir. Tek bir evi olmaz insanın. Çocukluk yıllarını geçirdiği sokaklar onun için bir evdir. Üniversite’de büyüdüğünü hissettiği yurt odası da onun için evdir. Yaşadığı ve anı biriktirdiği her yer birer evdir. Uzun yıllar geçirdiği bir apartman değil, güvendiği insanın yanında olmaktır evdir.

İnanç Üzerine

Tüm denklemlerin her şey bittikten sonra açığa kavuşacağı bir dine inanıyoruz. O zaman nedir bu acelemiz? İnançları gruplamayı ve birbirimizi dışlamayı bırakmalı insan. Başkalarını yıkmaktan, kendilerini inşa edemeyen hocalardan yorulduk. Konu din ise hiçbir şey için kesin konuşmamalı. Bence, büyük ihtimalle, bildiğim kadarıyla kelimelerini kendine üslup edinmeli. İnandığı değerin hakkını verecek kadar araştırmalı. Farklı fikirlere ve yenilenmeye açık olmalı. Tartışırken kırmamalı. Fikirler değişir ama kalp kırgınlıkları kalır. Unutma herkesin doğruya ulaşacağı bir vakti vardır ve arayış olmadan kavuşma olmaz.

Paylaşma Üzerine

İnsan bilinmek istiyor. Farkedilmek ve beğenilmek istiyor. Bunun için “ne gerekiyorsa” onu yapanlar var. Popüler kültür rüzgarıyla savrulanlar. Kendileri dışında herkes olanlar. Yaşadıkları yapay hayat, yaptıklarına karşılık olarak yeter. Hepimiz biraz onlardanız aslında. Çünkü dürtülerimizi kontrol edemiyoruz. Bunu aşmanın tek yolu sizi her zaman gözetleyen ve bilen biri olduğunu sık sık hatırlamak. Yaşarken orada hiç kimsenin olmadığı ve hiç kimseyle paylaşmadığın şeyler de biliniyor merak etme.

Yardım Üzerine

Yardım; yapan ve alanın birbirinden ayrıldığı bir konu değil. Sürecin tamamı gruplanamayacak tek bir eylem. Alan verene katkı sağlar, veren de alana. Tek farklı olan alışverişin türü aynı değildir. Kimisi yiyecek ekmeğini alır, kimisi nelerle gözünün doymadığı farkındalığını. Kimisi ısınacağı kömürü alır, kimisi aslında ne kadar kolay ısınabildiği bilgisini. Kimisi dertlerini paylaşır, kimisi dertlerinin aslında dert olmadığını öğrenir. Hangi yardım faaliyetinden ne alacağını öngöremez insan. Ama heybesine mutlaka bir şeyler alır. O yüzden ömür boyu yardımın içinde bulunmak insanı inşa eder.

Öğrenme Üzerine

Ne zamandan beri öğreniyormuş gibi yapıyoruz? Üniversiteyi okur gibi yapıyoruz, sınavlara çalışır gibi yapıyoruz. Dersleri geçer gibi yapıyoruz. Sürekli kendimizi kandırıyoruz ve başaramayınca da isyan ediyoruz. Hiç öğrenmeyen birisi nasıl başarılı olabilir ki? Başarılı insan öğrenip öğrenmediği konusunda kendisine dürüst olan insandır. Zayıflıklarını bilerek bunları güçlendirmeye çalışandır. Bilgiye her yerden erişebildiğimiz bir zamanda yaşıyoruz artık. Öğrenememenin hiçbir bahanesi yok. Dürüst olun, başarılı olun.

Yazma Üzerine

Uzun zaman olmuştu kelimelerle buluşmayalı. 100. yazımla süresiz bırakmıştım yazmayı. Senenin son günlerinde blog sayfam aklıma düştü ve yazıları okudum biraz. Farkettim ki sizinle paylaştığım her yazıyı bende okuduğumda yeniden hatırlıyorum değerlerimi. Bunu pat diye bitirmekle haksızlık yapmışım meğerse. Yeniden dönüyorum buraya inşallah. Yaklaşık 10 yıldır yazdığım bu sayfa nice 10 yılları çıkarsın. Bir gün çocuklarımıza miras olsun.

Sevgiyle kalın,
ABE

Bir Cevap Yazın

12 Yorum

  1. Kelimelerle tekrardan buluşmanız ne güzel ve sizi de okuyanlarınızla buluşturması bu kelimelerin… 2020 de okuduğum ilk yazı oldu. Teşekkür ederim, elinize sağlık. Her yılınız sonraki yılınıza güzellikler katar inşallah. Kendinize dönmelerinizin hiç bitmediği sağlıklı, huzurlu seneleriniz olsun.

    • Teşekkür ederim güzel dilekleriniz için. Umarım sizin içinde güzel bir yıl olur 🙂

  2. Yazmaya devam et.Yazdiklarin resmen bizi anlatiyor.Ayni düşünen insanları gördükçe mutlu oluyor insan…