-- Kendime Meydan Okuma Serileri, Yazılar

Kendime Meydan Okuma: Kur’an Anlamını Öğrenmek (4. Hafta)

“Bu Kur’an; kendisiyle uyarılsınlar, Allah’ın ancak tek ilah olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara bir bildiridir.” (14:52) ayetiyle birlikte Kur’an’ı anlama serisinin 4. haftasından herkese selam. Normalde 30 günlük serilerimden bir tanesi olsaydı size bugün sonuçları yazıyor olacaktım ve de ilk tam başarıyla bitirdiğim seri olacaktı 🙂 Ama bu seferlik seri 2 aylık olduğu için ilk yarının sonuçlarını sizinle paylaşıyorum. Gelişmeler içeride.

Yine bir pazar günü akşamı ve yine bir gün sınav arefesi… Şunu kabul ettim artık, benim sınavlarım hiç bitmiyor, hiç bitmeyecek de. O yüzden sınavlarla yaşamayı öğrenmeye çalışıyorum. Artık şu sınavlar bir bitsin şunu yapacağım, şuna başlayacağım sözlerini dahi etmek istemiyorum. Aslında hayat bir sınav diyerek sözü çok uzatmadan konuya giriyorum.

İlk öncelikle sizi yeni yol arkadaşım, (aşağıda resmini gördüğünüz) küçük Kur’an Meali ile tanıştırayım. Bu 2 haftalık süreçte şehir dışına çıktım, tabi şehir dışında KMO serisini tatil etmek olmazdı. Bende normalde takip ettiğim, diyanetin mealinin aynısının Arapça yazıları olmayanını buldum ve yanıma aldım. Şehir dışında bulunduğum süreçte okumalarımı bundan yaptım ve not alacağım ayetlerin altını çizdim.Döndüğümde bunları bir güzel yapışkan notlara geçirerek odamdaki yerlerine yapıştırdım. Bu yeni küçük meal o kadar hoşuma gitti ki, bunu yanımda taşımaya karar verdim. Günlük yaşantımda takıldığım yerlerde açıp okumak istiyorum. Arkadaşlarıma konusu geçtiğinde ayetleri göstermek istiyorum.

Ayet paylaşımına geçmeden önce bu iki haftalık süreci değerlendirirsem eğer Allah’a şükür hedeflediğim yerdeyim. Kur’an’ın neredeyse yarısı bitti (280sayfa/600sayfa). Okuyamadığım günler oldu, ama hafta sonları okuyamadıklarımı telafi ettim. Bu haftalık periyotta en çok beğendiğim sureyle karşılaştım. Favori suremin ismi Yusuf Suresi oldu. Diğer surelerin düzeninden farklı olan bu surede ilk defa baştan sona tek bir konu anlatılıyor. Yusuf peygamberin hayatta karşılaştığı sıkıntılar ve bunlara sabrederek nasıl başarıya ulaştığını anlatıyor yaratıcımız. İçinde Hz. Yusuf’un babası Hz. Yakub’un bir sözü var ki çok etkileyici gerçekten. Ayetlerde ondanda bahsedeceğim. Yusuf suresini mutlaka okumanızı tavsiye ederim. İçinde doğrudan günlük hayatımızda gördüğümüz, ders çıkarabileceğimiz pek çok olay var.

İki haftada okuduğum ayetleri konulara ayırmakta oldukça zorlanıyorum. Her konuda yardım alabileceğimiz bir kitabı kategorize etmek çok zor gerçekten. Nacizane seçtiğim ilk bakışta dikkatimi çeken 3 farklı konuyu size aktarıyorum hemen.

Kur’an’ın Allah Tarafından İndirilmiş Olması ve Değiştirilmemiş Olması

Kur’an-ı Kerim’in Hz. Muhammed tarafından yazıldığını iddia eden insanlarla karşılaşıyorum günlük hayatta. Allah kitabında bu konuya da netlik kazandırıyor. Onun kendisi tarafından gönderildiğini ve asla değiştirilemeyeceğini söyle açıklıyor:

“Bu Kur’an Allah’tan indirilmiş olup başkası tarafından uyrudulmamıştır. Fakat o, kendinden öncekileri doğrulayıcı ve Kitab’ı açıklayıcı olarak indirilmiştir. Bunda hiçbir şüphe yoktur. O alemlerin Rabbi tarafındandır. (10:37)

“Şüphesiz o Kur’an’ı biz indirdik! Onun koruyucusuda elbette biziz.” (15:9)

“Kur’an doğruluk ve adalet bakımından tamdır. Onun kelimelerini değiştirebilecek yoktur.” (6:115)

Dost Olarak Allah Yeter

Eskiye nazaran artık günümüzde ne kadar çok arkadaşımız var değil mi? Facebook’da günlük hayatta, her birimizin yüzlerce tanıdığı var ve hepsini “arkadaş” olarak nitelendiriyoruz. Bu arkadaşlarımızdan bazılarına dostum diyoruz, kanka diyoruz. Kaç tanesinin gerçekten dostumuz olduğunu ne zaman anlarız biliyor musunuz? Farklı görüş belirttiğimizde. Şehir değiştirdiğimizde. Zor günümüzde. İşte o zaman gerçek dostlar birbirinin yanında yer alır. Bu dünyada sahip olduğum dostlarım için Allah’a şükürler olsun. Ben size asıl dosttan bahsetmek istiyorum. Her zaman yanımızda olan, her zaman konuşabildiğimiz. Kalbimizdekini bilen ve bizi anlayan. Tüm sıkıntılarımızı paylaşabildiğimiz birisi. Allah’ın sürekli yanımızda olduğunu bilmek bana gerçekten güven ve huzur veriyor. Yusuf süresinde Hz. Yakub’un söylediğinden bahsetmiştim. İki oğlunu kaybetmiş birisinin isyan etmesini bekleriz değil mi? İlk ayet onun söyledikleri. Diğerleri ise Allah’ın dostluğu hakkında:

“Ben tasa ve üzüntümü ancak Allah’a arz ederim.” (12:86)

“Allah bize yeter, o ne güzel vekildir.” (3:173)

“Eğer yüz çevirirlerse de ki: Bana Allah yeter. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O’na tevekkül ettim.” (9:129)

“Allah sizin dostunuzdur, O ne güzel dosttur; O ne güzel yardımcıdır!” (8:40)

Allah, Sabredenleri sever

Okuduğum ayetlerde Allah defalarca bize sabretmemizi söylediğini görüyorum. Sabreden ve salih ameller işleyenlerden bahsediyor sürekli yaratıcımız. Sabrederek Allah’tan yardım istemekten o kadar çok bahsediliyor ki… Sabretmekle ilgili ayetleri de paylaşayım:

“Sabret! Senin sabrın ancak Allah’ın yardımı iledir.” (16:127)

“Sabret! Çünkü, Allah iyi ve yararlı işleri en güzel şekilde yapanların mükafatını zayi etmez.” (11:115)

“Allah, sabredenleri sever.” (3:146)

Allah hepimizi sabreden ve sabrının mükafatını alan kimselerden eylesin. Yine yazıya kendimi kaptırmıştım. Uzunluğuyla gözleri korkutacak bir yazı olmuş. Saatte 12’ye gelmiş 🙂 Eğer cümlelerim hakkında bir yorumunuz olursa, sormak istedikleriniz olursa lütfen sayfanın aşağısından buraya yazın. Sizinde merak ettikleriniz varsa belirtebilirsiniz. Ben daha Kur’an’ın sadece yarısını anlayarak okudum. Tam bilgili değilim. Ama birlikte araştırır öğreniriz 🙂 İki hafta sonra görüşmek dileğiyle,

Sevgiyle kalın,
ABE.


Kendime Meydan Okuma: Kur’an Anlamını Öğrenmek Serisi

<< Giriş Yazısı 2. Hafta 4. Hafta 6. Hafta Sonuç Yazısı >>

Bloga e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.

Bir Cevap Yazın

  1. “Allah sizin dostunuzdur, O ne güzel dosttur; O ne güzel yardımcıdır!”
    Bu 7:40 olacak 🙂

    Ben de Yusuf suresinde şu ayeti çok seviyorum:
    12/YÛSUF-18: Ve üzerinde yalancı kan bulunan gömleğini getirdiler. (Babası şöyle) dedi: “Hayır. Sizi, nefsiniz bir işe sevketti. Artık bundan sonrası (benim yapmam gereken şey) güzel (bir) sabırdır. Sizin anlattığınız şeye karşı istiane (yardım) istenecek olan (sadece) Allah’tır.”

    Benim algıladığım Hz. Yakub oğullarına kızmıyor. Onlara umut bağlamıyor, onlardan bir şey istemiyor. Tamamen Allah’a bırakıyor ve O’na güveniyor.

    Selamlar.

    • Aslında 8:40’daki ayet dogru gorunuyor, Enfal 8. ayetin meali şu şekilde:
      “Eğer yüz çevirirlerse bilin ki Allah sizin dostunuzdur. O, ne güzel dosttur; O, ne güzel yardımcıdır!”
      7:40’a bakarken bir yanlışlık yapmış olabilir misin acaba?

      Yusuf suresinden gerçekten çıkartılacak çok fazla mesaj var. Hz. Yakub’un Allah’a teslim olması örnek alacağımız bir davranış. Ancak örnek verdiğin ayette geçen “istiane” kelimesi bildiğim kadarıyla bir şey için elinden gelen her şeyi yaptıktan sonra Allah’dan yardım istemek anlamına geliyor. Aynı kelime Fatiha suresinde de geçiyor, “ancak sana kulluk eder ve ancak senden yardım dileriz”. Aslında Hz. Yakub çaba sarf ettikten sabrediyor ve sonra Allah’dan yardım diliyor. Tabi ki teslim olunacak tek varlık Allah, ama ayeti yorumlarken çok dikkatli de olmalıyız. Aksi taktirde kaderci ve atıl insanlar haline gelebiliriz.
      Teşekkürler paylaşım için selamlar..

  2. Evet 8:40’mış ben de aynı ayeti not almışım da yanlış yazmışım ve sonradan yanlış kontrol etmişim.
    Kaderci olmakla teslimiyet arasında çok ince bir çizgi var. Ama tabii ki Hz. Yakub’un bir peygamber olarak teslimiyeti ve Allah’a güveni ile bizim aramızda da dağlar kadar fark var.

    2 / BAKARA – 133: Yoksa siz Yâkub (a.s), öleceği zaman (ona): “şahit mi oldunuz?” O (Yâkub a.s.), oğullarına: “Bundan (ben öldükten) sonra neye (kime) kul olacaksınız?” demişti. (Onlar): “Senin ilâhına ve senin ataların İbrâhîm (as), İsmail (as) ve İshak (as)’ın ilâhı olan tek İlâh’a kul olacağız. Ve biz, O’na teslim olanlarız.” dediler.