Alışkanlık Kazanmanın B Planı

Hayattaki hedeflerimize ulaşmak, kendimizi geliştirmek ve bir şeyler öğrenmek için düzenli bir çalışma yapmamız gerekiyor. Günümüzü nasıl değerlendiriyorsak tam olarak öyle bir hayata sahibiz. Yani hayatta bizi biz yapan alışkanlıklarımızdır. Hepimiz düzenli spor yapmak, her gün erken uyanmak ve sıklıkla kitap okumak isteriz ama pek azımız bunları gerçekleştirebiliriz. Büyük bir motivasyon ile başladığımız her bir şeye bir süre sonra devam edemiyor ve bahaneler üreterek bırakıyoruz. Bu yazıda size alışkanlık kazanmanın standart yönteminin dışına çıkarak size bambaşka bir şey önereceğim.

Aldığımız En Değerli Şeyler

Canımız sıkılırsa eğer bir sinema bileti satın alırız. 1.5-2 saatlik bir eğlence, biraz popcorn biraz da kola. Kendimizde değişiklik yapmak istediğimizde kıyafet satın alırız. Elimizde olanın tıpkısının biraz farklısından. Marka logosu küçük, verdiği egosu büyük olanından. Kahvemizi grande boy satın alırız, en yumuşak içimlisinden ve en köpüklüsünden. Teknolojiden pek de anlamayız ama telefonumuzu en yeni modellerden satın alırız. Kamerası çok megapiksellisinden, sosyal medyadan geri bırakmayanından. Bilgisayarlarımız, kol saatlerimiz, kişisel eşyalarımız… Parayla satın aldığımız yapay mutluluklar…

3. Nesil Kahve Nedir? Nasıl Demlenir? (Ekonomik Kahve Seti Tavsiyesi )

3’ü 1 arada, 2’si 1 arada kahveleri su gibi içiyor ve artık tadından hoşlanmıyorsanız, filtre kahvelerdeki yanık ve acımsı tattan sıkıldıysanız, kahve sevenler için güzel bir haberim var. 3. Nesil ya da 3. Dalga (third wave of coffee) olarak adını duyuran yeni kahve demleme yöntemleriyle, daha aromatik kahveler demleyebilir ve kahvenizle olan bağınızı içselleştirebilirsiniz. Bu yazımda, doğrudan uygulayabileceğiniz V60 kahve demleme yönteminden kısaca bahsedeceğim.

Şifreniz Hayatınızı Değiştirsin

Bir firmada grafik tasarımcı olarak çalışan Mauricio Estrella eşinden ayrıldıktan sonra bunalım içinde bir hayat sürmektedir. Ofiste olduğu günlerden birinde bilgisayarının başına oturduktan sonra ekranında şöyle bir uyarı görür: “Şifrenizin süresi doldu. Değiştirmek için tıklayın.” Yeni şifre için büyük küçük harf, sembol ve sayı kullanması gerekmekte ve son kullandığı 3 şifreden farklı olması istenmektedir. Her ay değiştirmek zorunda olduğu bu şifreyi her gün bilgisayarı açarken girmek zorundadır. Tam bu esnada aklına mükemmel bir fikir gelir: “Öyle bir şifre kullanacağım ki hayatımı değiştirecek.”

Listeleme Alışkanlığı Kazanın

Zihnimiz içinde dolaşan fikirler, yapmamız gereken işler, o gün satın almamız gereken şeyler… Kafamız karışık olduğunda ya da yapmamız gereken şeyler biriktiğinde, düşünceler adeta kafamızın içindeki boşlukta uçuşmaya başlar. Her şeyi aynı anda düşünmeye başlarız ve bunların birbirine göre önceliğini ya da ne zaman yapılması gerektiğini soyut bir şekilde anlamaya çalışmak neredeyse imkansız hale gelir. Bunu çözmek düşüncelerimizi görmeliyiz. Evet doğru duydunuz, düşüncelerimizi görmeliyiz. Nasıl mı? Buyrun anlatayım.

Dijital Çağ’a Analog Çözüm: Bullet Journal

Bilgisayarlar ve mobil telefonlarla harikalar yaratırken yine de boş beyaz bir sayfaya kalemle not almak bir şeyler çizmek kadar rahat hissedemeyiz kendimizi onları kullanırken. Yüzlerce takvim ve not alma uygulaması işimizi kolaylaştırırken bir taraftan da, bizi bu cihazlara bağımlı hale getiriyor ve özgürlüğümüzü kısıtlıyor. Benim gibi kağıda dokunmayı ve çizgisiz kağıtlara not almayı sevenlere hayatlarını organize etmeleri için muhteşem bir önerim var: Bullet Journal. Çok yeni bir fikir olmamakla beraber bu yöntem, sade ve sistemli bir şekilde üretken olmanızı ve hayatınızı planlamanızı sağlıyor. Hemde Bullet Journal kullanmak ihtiyacınız olan sadece bir kalem ve bir defter!

Aynı Anda Birden Fazla İş Yapmak (Multi-tasking) Zihnimize Zarar Veriyor

Çoğu insan işlerini yetiştirmek için aynı anda birden fazla iş yapmaya çalışır ve bunu başarabildiğini de iddia eder. Örneğin bir taraftan whatsapp da arkadaşlarıyla konuşurken bir taraftan ödev ya da proje yapmaya çalışır. Bir taraftan maç yayını takip ederken bir taraftan da e-postalarını kontrol edebildiğini düşünür. Ama aslında yanılır. Bilimsel çalışmalara göre aslında beynimiz aynı anda iki işi yapmıyor. Biz aynı anda yapabildiğimizi düşünürken o sürekli iki iş arasında geçiş yaparak yoruluyor ve bu da verimi oldukça düşürüyor.

Selam!

Bir süredir yokum buralarda. Hayat ve kendimle uğraşma süreci, onların sonuçlarını yazacak kadar vakit ve motivasyon vermiyor bu aralar. Yepyeni şeyler öğreniyorum bu süreçte. Zorlandığım oluyor zaman zaman. Değiştiğimi fark edebiliyorum. Bütün bunlar geçtiğinde, daha farklı bir ben ile yaşamıma devam edeceğim inşallah. Daha güçlü ve bilgece. Bu esnada size bir Selam vermek istedim. Ve “Selam” hakkında bir kaç kelam etmekti, aynı zamanda niyetim. Ben daha da uzatmadan buyrun yazının içine gelin.

İstanbul Maratonunda Burs Fonu Yararına Koşuyorum (Sonuçlandı)

Merhabalar, bu sefer normalde yazdığım konulardan farklı bir konuda yazıyorum çünkü sizin desteğinize ihtiyacım var. 13 Kasım 2016 Pazar günü, öğrenci burs fonuna 500 Bin TL kaynak yaratmak için bir araya gelen 500’e yakın ODTÜ’lüden birisi de ben olacağım. 38. İstanbul Maratonu’nda ODTÜ Burs Fonu’na bağış toplamak için 10 km koşacağım. Tamamı ihtiyacı olan öğrenciler için kullanılacak olan bu kampanya için az ya da çok, hiç farketmez, bağış yapmak ister misiniz?

Tez Yazarken Dikkat Edilmesi Gereken Şeyler

Ne kadar yazmayı seven bir insan olursanız olun, akademik yazı yazma süreci her zaman erteleme alışkanlıklarıyla ve ertelemeden dolayı da stres dolu günlerden oluşur. Bu ertelemelerin çoğu ise nereden başlayacağımızı ve nasıl yapacağımızı bilmediğimizden kaynaklanıyor. Yüksek lisans tezimi bitireli yaklaşık 1 ay oldu. Aynı şeyleri bende hissettiğimden bu süreçte izlediğim yöntemleri hemen yazıya dökmek istedim. Tez yazmanız gerekiyor ama bir türlü başlayamıyorsanız size çok yardımcı olacaktır. Çünkü bende bir kaç ay önce sizin gibiydim.