Avucunuzdaki Kelebek Semineri

Anlattıklarını, üslubunu ve değer yargılarını beğendiğim, okuduğum ve izlediğim kadarıyla adam gibi adam diyebileceğim bir kişinin kişisel gelişim seminerini sizinle paylaşmak istiyorum. Her ne kadar kendisini kişisel gelişim uzmanı olarak görmese de, Ahmet Şerif İzgören, tüm kitaplarını kısa bir sürede bitirdiğim en iyi kişisel gelişim kitabı yazarı bence. Avucunuzdaki Kelebek kitabının içeriğiyle oluşturduğu seminerini izlemeniz hayata bakış açınızı değiştireceğini düşünüyorum.

Hayat amacın nedir?

Neden her sabah derse ya da işe gitmek için erken uyanıyorsun? Ödevlerin, sınavların, projelerin içinde neden kayboluyorsun? Bir dersten kalsan ya da işte projeyi yetiştiremezsen mesela en kötü ne olabilir? Okuldan mı atılırsın, işsiz mi kalırsın? Ya sonrası? Her şey bitti mi? Bir şeyin peşinde koşturmadan hiçbir şey düşünmeden en son ne zaman vakit geçirdin? Eğer zor soruları kendine sormaya hazırsan bu yazıyı okumalısın. Yarına yetiştirmen gereken başka bir şey varsa devam et. Onları bitirdikten sonra bu yazıyı okuyabilirsin. Ama onların biteceğinin garantisinin olmadığını hatırlamanı isterim.

Nerede çalışmalıyım? Akademi mi.. Özel sektör mü.. Kamu mu?

Üniversiteden mezun olmaya yakın ve mezun olduktan sonrada hepimizin kafasını karıştıran, rahat uyutmayan bir sorudur bu. Nerede ne kadar kazanırım, nerede daha rahat ederim, neresinin geleceği daha iyi olur gibi zor sorular bekler bizi. Hiçbir seçeneğe girip çalışmak garanti değildir tabi de, insan sanki hepsine girmiş de çalışıyormuş gibi bir çok soru ile zihnini meşgul eder. İnternetten okuduğum onlarca yazıdan sonra, büyüklerle konuştuktan sonra, piyasadaki çalışan insanlardan sonra bu sorulara cevap verecek bir özet çıkartabildim sonunda.

En iyi kişisel gelişim kitabı

Şimdiye kadar kaç tane kişisel gelişim kitabı okudunuz? 10 tane mi? Yoksa 10’dan fazla mı? Yoksa daha az mı okudunuz? 2 tane olabilir mi? Bir tanesine başlayıp yarıda bırakmışsınızdır belkide. Benim hiç öyle kitaplarla aram yoktur da diyebilirsin. Biliyor musunuz benim ciddi anlamda kişisel gelişim kitaplarıyla tanışma fırsatım bundan 5 yıl önceydi. Üniversite hayatım boyunca belki 30-40 tane okumuşumdur. Sonra birden kişisel gelişim kitaplarını okumayı ve takip etmeyi bıraktım. Bunun tek bir sebebi vardı. Artık bu kitaplardan en iyisini bulmuştum.

Bisikletle gelen özgürlük

Uzun zamandır bisiklet sürmek istiyordum. Bisikletle yolculuk yapmak, istediğim zaman istediğim yere gidebilmek, bisikletle gezerken çevreyi keşfedebilmek istiyordum. Ankara da yaşıyorum ve oturduğum yerin düz bir yer şekline sahip olmaması nedeniyle bisikletle yolculuk yapmak yorucu ve tehlikeli görünüyordu. Ortaokul sınıfından kalma Bianchi marka bir bisikletim bodrumda yıllardır durmaktaydı. Onu hayata döndürmeye karar verdim. Sizinle eskilerden kalmış bir bisikleti nasıl değerlendiririz, yorucu Ankara yokuşlarıyla ve tehlikeli trafiği ile nasıl başa çıkabiliriz paylaşmak istiyorum.

Eğer para diye bir şey olmasaydı ne yapardın?

Üniversiteden mezun olmama yaklaşık 1 ay kaldı. Son dönemimde “mezun olunca neler yapabilirim, kalan hayatımda nasıl bir yaşam sürmeyi istiyorum”‘ gibi şeyleri düşünmek için fazlasıyla zaman ayırdım. Arkadaşlarımla onlar ne yapmayı düşünüyor, fikirleri neler diye bol bol konuşma fırsatım oldu. Bunların sonucunda gördüğüm ise bir çoğumuzun hala net olarak ne yapacağına karar verememiş olması. Bu […]

Bakmak ve Görmek

Hayata baktığımız birer penceredir gözlerimiz. Çoğu zaman, duymadan önce görürüz dokunmadan önce gözlemleriz. Görebildiğimiz kadardır hemen hemen tüm inandıklarımız.Ancak bakmak ile görmek arasındaki farkı anlamayız çoğu zaman. Görmeden bakarak yaşarız hayatı. Arkadaşımıza baktığımızda aklımızdaki problemler vardır gözümüzde. Onun dün akşam kaybettiği bir yakınının mutsuzluğu değildir gördüklerimiz. Seni yemeğe davet eden kişinin samimiyetini görmez gözler, kendi […]

Hayır diyebilmek

Geçtiğimiz günlerde sürekli bir şeylerle uğraşıyor ve durmadan bir şeylerin peşinden koşturuyor, istediğim bir çok şeye vakit ayıramamaktan sızlanıyordum. Bugün (yine) hızlı hızlı eve yürürken bir anda durakladım ve etrafa baktım, yanından geçtiğim balık satan amca sigarasının dumanını kederli bir şekilde üflüyor, ben montumla dışarıda üşürken, üzerinde gömlekle benim yaşlarımda bir çocuk çöpleri karıştırıyordu. Doğrudan […]

Okul için değil, hayat için öğrenin

17 yıldır öğrenciyim ve hayatımın %70’ini öğrencilikle geçirdim. Selam.Ömrümün yarısından fazlasını okula bağışladım. Haftanın 5 günü. Günümün yarısı. Az değil gerçekten. Peki ne kazandım?Hepimiz üniversiteye bir sınavla geldik. Öyle bir sınav ki bir soruyu en hızlı şekilde en azını okuyarak hatta bazen soruyu bile okumayarak doğru cevaplayanların kazandığı bir sistem. Anlamadan, sorgulamadan..